İnterrail İtalya ve Fransa yazılarını paylaştıktan sonra, özellikle İtalya rotaları üzerine soru aldım ve bu yazıyı yazmaya da böylelikle karar verdim. Öncelikle, daha önce de belirttiğim üzere bence iki tip Interrail rotası var. Biri az zamanda çok şehir görmeye çalışmak. Bunun için daha yüksek bir tempo gerekiyor. Muhtemelen gecelerinizi trende geçireceksiniz çünkü mesafeler uzun olacak. Bu sayede konaklama masrafını kısabilirsiniz ama dezavantajı yoğunluktan gündüz gezmelerinizden verim alamamak da olabilir. İkincisi ise, alanı dar tutup daha ayrıntılı ve sindirerek gezebilmek. Ben ikincisini seviyorum. Örneğin biz Paris’e az vakit ayırmıştık ve ben Paris’te pek çok yeri göremediğimiz için bir daha gitmek isterim.
Rotayı düşünürken bir tarafta haritayı açmalı, bir tarafta da tren saatleri ve sürelerini açmalı ve ona göre kararlar vermelisiniz. Uzun mesafeler gece geçirmek için ideal olabilir. Kısa mesafeler ise sabah saatlerinde halledip ertesi günü bir yeri gezip geceyi bir sonraki şehirde geçirmek için ideal olabilir. Bu sayede turistik olan şehirde değil de daha uygun fiyatlı olan yerde geceyi geçirebilirsiniz.
Unutmamanız gereken başka bir şey de evdeki planın her zaman çarşıya uymayacağı. Buna hazırlıklı olmalı ve sinirlerinizi kontrol edip bu plansızlıktan da keyif alabilmelisiniz. Şimdi çizdiğimiz rotayı paylaşacağım. Fakat bunda yolun sürprizleri sebebiyle elbette kaymalar oldu.
Biz biletimizi THY yeni uçmaya başladığı için 99 Eurodan Pisa’ya almıştık. Gidiş dönüş olduğu için de sonunda bir şekilde dönmemiz gerekiyordu. Son durağımız Paris’ten Pisa’ya uygun bir fiyatla uçuş alıp geceyi hava limanında geçirip ertesi gün sabah da İstanbul’a dönmüştük.
Rotamız:
10 temmuz- pisaya iniş gece: siena
11 temmuz- sienayı görmek gece: hostel del chianti
12 temmuz: floransa gece:floransa
13 temmuz: floransa gece:floransa
14 temmuz: cinque terre (3 köy gördük) dönüş: genova üzerinden gece treniyle napoli
15 temmuz: napoli (Roma’da indik, Napoliye hiç gitmedik) gece: roma
16-17 temmuz: romayı gezmek gece: roma
18 temmuz: Vatikan gece: romadan trennte nice (Romada ekstra kaldık)
19 temmuz: nice gece: nice
20 temmuz: nice/monako gece: paris’e gece treni (Nicede ekstra kaldık)
21 temmuz: paris gece: paris
22 temmuz: paris gece: paris
23 temmuz: paris ve pisaya dönüş gece: hava alanı
24 temmuz: türkiye dönüş
Yaptığımız plan bu şekildeydi. Peki nelerde değişiklik oldu?
- Öncelikle Floransa’ya 12 temmuz sabahı erken bir saatte geçip günü gezerek geçirmeyi planlamıştık ama çeşitli beklemelerden ve aksaklıklardan, Toskana’nın ortasında dolaşmak hoşumuza gittiğinden Floransa’ya akşam yorgun argın varabildik. Kaldığımız yer ise tam bir hayal kırıklığı olmuştu. Ondan önce kaldığımız hosteller de kötü sayılırdı ancak kamp alanı sivrisinekler ve gürültüden dolayı çok kötüydü.
- Cinque Terreye uzun bir süre ayırıp bütün köyleri görmek istesek de yalnızca üçünü görebildik. Gece treni ile Napoli’ye kadar gidip (çünkü uzun mesafe/konaklamadan tasarruf) gün içinde Napoli’yi görüp akşamına Roma’ya geri dönecektik. Fakat gece yolculuğu kamptan da kötüydü. Göçmenlerin mal taşımak için bindiği, son derece yavaş, rahatsız bir trendi. Sabaha kadar gözümüze uyku girmeyince tren sabah 6’da Roma’dan geçince zaten akşamına rezervasyonumuz olduğu için Roma’da inip hostelde check-in için şansımızı denemeye karar verdik. Hostelde belki erkenden bizi kabul ederlerdi ve bu sayede dinlenebilirdik. Nitekim öyle de oldu.
- Gece yolculuğundan bir defa dilimiz yandığından Nice’e kadar gece gitmekten vazgeçip Roma’da bir gece fazladan kaldık. Zaten Roma bize o kadar iyi gelmişti ki bundan yakınmazdık. Ancak uzun bir yolculuğu ertesi güne kaydırmak demek bütün günü yolda yemek demek.
- Nice’e gitmek hakikaten bir gün sürdü. Üstelik Monte Carlo’da yaşanan bir vahim intihar vakası nedeniyle de iki saatimizi trenin ne zaman kalkacağını bilmeksizin bu aşırı havalı prenslikte geçirmek durumunda kaldık. Nice’e vardığımızda ise akşam olmuştu.
- Nice’den Paris’e geçişimiz de gece planıydı ama hem bilet bulamadığımızdan hem de zaten istemediğimizden gündüz gitmeye karar verdik. Couchsurfing’den bulduğumuz hostumuz bizi sağolsun bir gece fazladan ağırladı.
- Ertesi gün ise sabah artık paraya kıyıp hızlı trene rezervasyon yapıp Paris’e beş saatte varmaya karar verdik. Ancak burada da 10 gün diye hesapladığımız bilet tarihinden bir gün ileride olduğumuzu fark ettik. Biz ilk defa 11inde kullanmış ve 21’İnde biteceğini sanmaktaydık ancak 2osinde bitmekteydi! Buna rağmen bize rezervasyon yapılmıştı. 5 saatlik yolculuğu kontrolden kaçarak geçirdik ve de başardık.
- Bütün gecikmeler nedeniyle Paris’te vaktimiz azdı ve önemli bazı yerleri göremedik. Louvre gibi. Çünkü Louvre başlı başına zaten epey zaman alan bir yer.
Neler öğrendim?
Diyeceğim o ki, kolay sinirlenmeyin. Aksaklıkların getireceği sürprizlerin tadını çıkarın. Ancak yola çıkmadan önce de genel bir plan yapın çünkü Interrail biletini hangi tarihte başlatacağını bilmek önemli. Örneğin Pisa-Siena çok yakın olduğundan biz burada başlatmayıp burası için 6 Euroluk bir bilet almıştık. Buna rağmen sonunda yine de bir gün geride kalmıştık, hesap hatası yapmıştık.
Gece yolculuğu çok beklemediğiniz gibi olabilir. Eğer dayanamayacağınızı biliyorsanız bir yerde kalın, ertesi günü de yorgunluk sebebiyle heba etmeyin.
Konaklamada aşırı cimri davrandık. Belki biraz rahat olmak lazımdı. Bilmiyorum bu sizin bünyenize kalmış.
Çantanızı hafif tutun. Uyku tulumu ile kalmayacaksanız boşuna taşımayın. Çantanıza kullanıp atabileceğiniz eski tişörtler koyun ki, giderek hafifleyebilirsiniz. Pantolonu az tutup tişörtü az tutmak iyi bir fikir. Tek kullanımlık iç çamaşırı satın almayı düşünebilirsiniz.
Bütün bu aksaklıklar insana tabi ki risk yönetmeyi, zorlu şartlara daha dayanıklı olmayı öğretiyor. Mesela artık Couchsurfing’de kalmak konusunda hiç çekincem yok. Ancak kamp alanlarının bana göre olmadığını biliyorum. Gece yolculukları bana göre değil. Gece yolculuğu yapacaksam da uyuyabilmeliyim. Uykusuzsam ertesi günümden bir şey anlamıyorum. Vs.
Sonuç olarak, her yolculuk bir hikaye ve insanın kendini tanıması için de iyi bir fırsat…
İtalya yolculuğunu şu linkten okuyabilirsiniz. Fransa yolculuğu ise bu linke tık tık 🙂