Beşiktaş’a neredeyse 15 dakika mesafede, dokusu bozulmamış bambaşka bir İstanbul semti; Kuzguncuk. 10 senedir İstanbuldayım, ilk defa gittim. Gittim ve şaşırdım. Bu kadar yakın bir yeri daha önce ziyaret etmeyen aklıma şaşırdım. Mahalle havasını koruması sebebiyle insan adım attığı anda başka bir şehre geldiğini zannediyor. İstanbul’un üst üsteliği, kaba hali burada yok. Üstelik yeşil var, birbirine selam veren insanlar var, kendini gizlemeden ayakta kalmaya devam eden kiliseler ve sinagoglar var.
Yazı Başlıkları
Kuzguncuk Gezilecek Yerler – Kuzguncak’a Nasıl Gidilir?
Kuzguncuk’a Nasıl Gidilir?
Beşiktaş’ta kahvaltı ederken gayet anlık bir kararla, ulaşımın da ücretsiz olmasını fırsat bilip Üsküdar vapuruna atladık. Üsküdar- Beşiktaş arası 5 dakika. Sonra inince sol tarafa doğru yürüyerek de ulaşabileceğiniz gibi, iskelenin dosdoğru karşısındaki Üsküdar’da terminal gibi olan otobüs durağından 17 ile başlayan otobüslere bindiğinizde ikinci durak. En fazla 10 dakika da buradan. Çok kısa bir sürede Kuzguncuk’tasınız.
Kuzguncuk’ta Gezilecek Yerler
Kuzguncuk Evleri- Üryanizade Sokak
Rengarenk mahallenin en fazla üç katlı binaları. Bir çoğunda çiçekler de olduğundan hayli estetik bir görüntü var. Bazı ev sahipleri evlerinin önünde fotoğraf çekilmesinden o kadar bıkmış ki, “Burada fotoğraf çekinen ayrılıyor” diye yazı asarak ziyaretçileri yıldırmaya çalışmış.
Ekmek Teknesi
Bizim çocuk olduğumuz dönemde rahmetli Savaş Dinçel’in başrolünde olduğu, Ekmek teknesi fırının sahibi olduğu diziyi hatırlayan çoktur. Söz konusu fırın Kuzguncuk’ta ana caddenin üzerinde yukarı çıkarken sol sırada bulunmakta. Fırının hemen yanında da Heredot Cevdetin hikayelerini anlattığı o kahvehane var.
Kuzguncuk Bostanı
Mahallenin göbeğinde belediye tarafından yapılıp bakımı devam eden ve etkinlikler de düzenlenen bostan bulunuyor. Kapı herkese açık, girip bilimum bitki görebilir, oksijen katsayınızı artırabilirsiniz.
Sinagog & Kiliseler
Hafta içi ziyaretçilere açıklar mı pek bilmiyorum ama pazar günü gittiğimizde kapalı gibi duruyorlardı. Biz de dışarıdan binalarına bakmakla yetindik. Kuzguncuk, eskiden beri gayrimüslimlerin yerleştiği bir semt olmuş. 17.yy’da Yahudiler yerleşmiş, 1900lerde 700 civarı Yahudi yaşamaktaymış. Rum ve Ermeni Kiliseleri ise 1800lü yıllarda inşa edilmiş. Ne yazık ki, bu nüfusun çoğu 1950 sonrası devlet politikalarının etkisi ile göç etmek durumunda kalmış. Bugün Kuzguncuk’ta Beth Yaakov Sinagogu, Surp Krikor Lusaroviç Ermeni Kilisesi, Hagios Panteleimon Kilisesi bulunmakta.
Fethi Ahmed Paşa Yalısı
Kuzguncuk’un en güzel binası. 18. yy’da yapılmış ve yalıya adını veren kişi Sultan Abdülmecid’in ablası ile evliymiş, saraylarda dekorasyondan sorumluymuş. Yalının sadece selamlığı günümüze ulaşabilmiş.
Paşalimanı
Soluklanmak isterseniz, yol üstünde gerçekten çok eski ve ünlü olduğunu düşündüğüm pek çok pastane, fırın ve restorant gördüm. Fakat başka bir önerim var. Kuzguncuk’tan Üsküdar istikametine dönerseniz tekrar, 7-8 dakikalık mesafede Paşalimanı durağı var. Hemen arkasında da Beltur’un bir tesisi. Denizin dibinde, harika manzaralı, uygun fiyatlı bir işletme. Çok da kalabalık değil ayrıca. Nefes almak için, “Aslında böyle bakınca İstanbul güzel yer” demek için harika bir nokta.
İstanbul gezilecek yerler yazımızda şehirdeki diğer bölgeler hakkında bilgilere ulaşabilirsiniz.