Paris Gezilecek Yerler yazımda Paris Gezi Rehberi‘nde bahsettiğim şehirde kesinlikle görülmesi gereken önemli yerleri paylaşıyorum. Paris, her zaman şehrin sembolü haline gelmiş Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi, Notre Dame Katedrali gibi yapıtlarla bilinir. Fakat şehirde görülmeye değer birçok yapıt, cadde, mekan ve yer bulunuyor. Keşfe çıkmanızda ilham olması açısından “fazla bilinmeyen” noktaları Paris’te Görülecek 10 Yer yazımda topladım. Bu yazının devamında ise Paris’te kesinlikle görülmesi gereken sembol ve önemli yapıtlar yer almaktadır.
Paris ve Fransa’nın sembolü Eyfel Kulesi, yılda 6 milyon kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Bu muhteşem yapının üç platformdan oluşan içine girebilir, seyir terasından Paris’i seyredebilirsiniz. Dünya’nın en önemli turistik noktalarından birisi olan Eyfel Kulesi 324 metre yüksekliğinde, 10 ton ağırlığındadır. Bu muhteşem yapının hem gündüz hem de gece ayrı bir güzelliği bulunuyor. Eyfel Kulesi hakkında daha fazla bilgi için resme tıklayabilirsiniz.
Louvre Müzesi, Fransa’nın ilk açmış olduğu müzedir. Ayrıca dünyanın en ünlü ve en çok ziyaret edilen sanat müzesi olma ünvanını da elde etmiştir. Her yıl 8-10 milyon arası kişi Louvre Müzesi’ne resmi olarak giriş yapmakta. Bu da tahmin ettiğiniz üzere bir müzeye göre oldukça yüksek bir rakam. Louvre Müzesi’nde bulunan en önemli eser dünyaca ünlü Mona Lisa tablosudur. Tablo, müzenin içerisinde cam bir çerçevenin içinde korunuyor.
Şanzelize Caddesi (Champs-Elysees)
Şanzelize caddesi, Paris’in ve Fransa’nın en ünlü alışveriş caddesidir. Tüm dünya tarafından bilinen bu caddede birçok önemli alışveriş mağazası ve restoranlar yer almaktadır. Halk arasında dünyanın en güzel bulvarı olarak adlandırılır. Özellikle Christmas döneminde birçok etkinlik bu caddede düzenlenir. Oldukça uzun ve geniş bir cadde olan Şanzelize’nin büyüleyici yapısı ve süslemeleri her yıl milyonlarca turistin ilgisini çekiyor.
Noetre Dame Katedrali sadece Paris’in değil, Fransa’nın da en önemli dini yapıtlarından birisidir. Seine Nehri’nin yakınında bulunan katedral oldukça büyük. Dini, mimari ve tarihi yapısının yanında coğrafik olarak da değerlidir. Halk arasında şehrin merkezi olarak kabul edilir. Tarihinde birçok önemli olaya yer veren Notre Dame Katedrali, en az Eyfel Kulesi kadar ilgi görmekte ve turisti bünyesine çekmektedir.
Paris şehir merkezinden 1 saatlik uzaklıkta olan Disneyland, dünyanın en büyük eğlence mekanlarından birisidir. Özellikle çocukların ilgisini çeken Disneyland’da her yaştan insanların eğlenebileceği etkinlik ve aktiviteler bulunuyor. Devasa oyun parkları, çizgi roman kahramanlarının dünyası, oteller ve birçok eğlence alanı her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor. Disneyland giriş ücreti, alan hakkında bilgi, oteller ve daha fazlası için tıklayın.
Orsay Müzesi Paris’te bulunan önemli heykeller, fotoğraflar, resimler ve eşyaların bulunduğu bir müzedir. Notre Dame Katedrali’ne oldukça yakın olan müze, Seine Nehri’nin hemen yanında konumlanıyor. En önemli eserler Rodin’in heykelleri olarak belirtilir. Eskiden tren garı olan bu yapı, devletin kontrolünde yenilerek müze haline getirilmiştir. Ayrıca seyir terasındaki manzara görülmeye değer.
Toplam 6 ana yolun kesiştiği yerde inşa edilen Zafer Takı, meşhur Şanzelize caddesinde bulunmaktadır. Napolyon Austerlitz zaferinden sonra buranın yapılmasını emretmiş, zaman zaman inşaatın durması nedeniyle yaklaşık 30 yıl sonra yapım tamamlanmıştır. Napolyon, bu yapıtın üzerinden birçok kez orduyu selamlamıştır. Yapının üzerinde birçok kabartma heykel bulunur. Zafer Takının hemen altında hiç sönmeyeceğine inanılan bir ateş yanmaktadır. 49 metre yüksekliğinde olan bu yapının tepesine çıkıp Şanzelize Caddesi’nin harika görüntüsünü izleyebilirsiniz.
Montmartre, halk arasında ressamlar tepesi olarak da bilinir. Bu tepe Paris’te birçok sanatsak akımın merkezi olmuştur. Ayrıca Paris’in en yüksek rakımı buradadır ve eşsiz Paris manzarasını izleyebileceğiniz önemli noktalardan birisidir. Tepede birçok ressam bulunur. Dar sokakların harika yapısı arasında kaybolmanızı ve ressamlara portrenizi çizdirmenizi tavsiye ediyoruz.
Montmartre tepesinde bulunan bu kiliseye kutsanmış kalp adı verilir. Bu adın verilme nedeni ise inanca göre Almanların ikinci dünya savaşı sırasında burayı bombalamasına rağmen herhangi bir zarar verememiş olması. Bu kilise hakkında halk arasında dönen birçok hikaye mevcuttur. Kilisenin çanı Fransa’nın en büyük ve ağır çanıdır ve La Savoyerde olarak adlandırılır. Çanın olduğu bölgeye çıkıp Paris’i en üst tepeden izlemek mümkündür…
Paris’in içerisinde bulunan katedraldir. İç tasarımlarda gotik mimarisi kullanılmıştır. İçerisinde bulunan güneş vitraylarının yapmış olduğu büyüleyici aydınlatma görüntüsü buraya harika bir hava katar. Bu yüzden güneşli günlerde tercih edilmesi önerilir. Harika iç mimariye sahip olan bu yapının tamamlanması 5 yıl sürmüş, 1248 yılında yapımı tamamlanmıştır. Eğer turistik mekanlara Paris Ulaşımı hakkında merak ettikleriniz varsa, linke tıklayarak detaylı bilgi alabilirsiniz.
III.Napolyon tarafından inşa edilmesi emredilen Opera Binası, eski Opera’nın bulunduğu yere yapılacaktı. Bunun için bir yarışma düzenlendi ve düzenlenen yarışmada Napolyon’un oğlu Prens Walewski mimar olarak Charles Garnier’i seçti. Genç mimar ilk inşaatını yaptı ve bu inşaat Paris’te şu anda milyonlarca turiste ev sahipliği yapıyor. İsmini mimarından alan Opera Binası’nın içi dışından daha da etkileyici olduğu için kesinlikle tura katılmanız tavsiye edilir. Binanın dışında ünlü sanatçıların heykelleri yer alır.
Şehir gürültüsünden uzaklaşmak ve doğayla iç içe vakit geçirmek istiyorsanız Lüksemburg Bahçesi’ne gidebilirsiniz. Lüksemburg bahçesinin içerisinde Lüksemburg Sarayı bulunuyor. Ayrıca park içerisinde birçok heykel, spor, etkinlik ve sanat alanları var. Bahçenin hemen ortasında bulunan gölde sandal kiralayıp keyifli vakit geçirebilirsiniz. Betonlar içerisinde yer alan bu doğa güzelliği, Parisliler tarafından çok sevilen bir bölge olarak nitelendiriliyor.
Pompidou Center, dış görünüşüyle herkesi büyüleyen bir sanat merkezidir. Bu binanın ayrıca işleyişi de dış görünüşü kadar etkileyici. Tüm tesisat yapısının binanın dışında konumlanması ve renk renk olması buraya ayrı bir hava katarken, binanın içerisinde binlerce sanatçının harika eserleri sergilenmekte. Pompidou Merkezi Fransızlar için bir buluşma noktası. Ayrıca gençler bu merkezde sürekli çeşitli gösteriler sunuyor.
Pont Des Arts (Aşıklar Köprüsü)
Aşıklar köprüsü olarak bilinen Pont Des Arts sadece yayalara mahsus. Özellikle gençlerin vakit geçirdiği bu köprünün en bilinen yanı ise kilitler. Köprüye asılan kilitler çiftlerin aşkını temsil ediyor. Havaların güzel olduğu dönemlerde gençlerin yoğun ilgisine uğrayan köprüde oturacak yer dahi bulamayabilirsiniz. Harika bir manzara eşliğinde samimi ortamı hissetmek için gezilecek yerler listenize eklemeniz önerilir. Lafı gelmişken, Paris Gece Hayatı yazımızdan barlar ve eğlence mekanları hakkında tüm bilgileri okuyabilirsiniz.
Şehrin en önemli yapıtlarından biri olan Pantheon, eskiden kilise olarak kullanılmaktaydı. Pantheon’un kubbesine çıkarak Paris manzarayı seyredebilirsiniz. Pantheon’u önemli kılan bir diğer olay ise Foucault Sarkacı’nın burada bulunması. Foucault Sarkacı, dünyanın döndüğünün ispatında önemli bir rol oynar. Pantheon’un Kripta bölümünde ise ünlü Fransız kişilerinin mezarları yer alıyor. Ünlü yazar Victor Hugo’nun mezarı da buradadır.
Tarihi bir şato olan Versay Sarayı günümüzde müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Zengin ve otoriter krallık sisteminin en belirgin izlerini görebileceğiniz Versay Sarayı’nda en ilgi çekici nokta banyo ve tuvaletin olmaması. İhtişamlı sarayın mimarisini incelemek için kesinlikle ziyaret edilmesi gerekmekte. Ayrıca sarayın avlusu ve bahçeleri de oldukça ilgi görüyor.
Victor Hugo’nun son günlerini geçirdiği binanın yer aldığı caddedir. Eyfel Kulesi’ne oldukça yakın olan bu caddenin başından kuleyi görmek mümkün. Harika bir işleyişe sahip olan Victor Hugo Avenue, Şanzelize’den sonra Paris’in en uzun ikinci caddesidir. Caddede birçok alışveriş mekanı ve birbirinden lezzetli yiyecekler sunan pastaneler mevcut. Victor Hugo metro durağından ulaşmak oldukça kolay.
Gezmekten yoruldum, en iyi Fransız yemeklerini keşfetmek istiyorum diyorsanız Paris’te Ne Yenir yazımızı okuyabilirsiniz.
yıllarca bize Paris aşk şehri romantik şehir olarak anlattılar ama bu şehrin sanat yüzünü es geçtiler.. Görmeye değer o kadar çok sanat galerisi, müze ve mekan mevcut ki romantik yerler çok arka planda kalır! Eyfelin ihtişamından bahsetmeden geçemeyeceğim tabi ki…
Bu şehire giden biri olarak kesinlikle herkese tavsiye ediyorum. Zaten trafiğe adım attığınızda ve duran araçları gördüğünüzde şok olcaksınız. Gerçekten harika bir yer.
Eyfel’in altında satılan şaraplardan alıp kafa dinlemenin harika olduğunu söyleyebilirim
Keşke ucuz bilet olsa da daha kolay seyahat edebilsek buraya
çok büyülü bir şehir Paris.. Tek tek müze gezmeseniz bile. Sadece binalara uzaktan bakmanız bile yeterlidir. Alışveriş tutkunları için çok pahalı mağazaların yanı sıra çok ucuzlarının yer aldığı outletler de bulunuyor. Alışveriş demek şanzelize demek değil bilginize 🙂
merhaba kız arkadaşımla gitmek istiyoruz parise sizce en uygun tarih ne zaman? bir de konaklamak için uygun fiyatlı otel tavsiyeniz var mı
louvre müzesini sosyal medyadan veya bloglardan gördüğüm kadarıyla sadece monalisadan ibaret sanırdım hiç de öyle değilmiş… en az yarım gününüzü bu harika müzeye ayırın ben neredeyse bir günümü burada geçirmeme rağmen bitiremedim harika eserler var
pariste bisiklet kiralamak istedik ve iyiki bunu yapmışız heryerde kolayca bulabileceğiniz bisikletlerle şehri kolayca gezebilirsiniz üstelik bisikletlere ayrılmış çok güzel yollar var mutlaka deneyin derim paris harika bir yerdi