İlk defa Ryan Air ile uçacaksanız biraz tedirgin olabilirsiniz. Bir kaç şeye dikkat ederek fazla para ödemeden, güvenle uçabilirsiniz. Biraz kendi deneyimlerim, bir de aşağıda verdiğim kaynak doğrultusunda Ryan Air uçuşunda nasıl hayatta kalınır, bundan bahsedeceğim:
1- Yeme/ İçme:
Malum uçakta her şey paralı. Ama eger uçuşunuz örneğin kahvaltı saatine denk geliyorsa kendinize hazırladığınız sandviçi yemenize elbette kimse engel olamaz. Gene de bir şeyler yemeniz gerekiyorsa, korkmayın, bence fiyatlar astronomik değil. Son binişlerimde bakmadım ama önceden hatırladığım genelde 10 Euro altında hazır yemek sunduklarıydı. Bu yemekler genelde hazır salata, noodle gibi şeyler. Mesela Onur Air ya da Pegasus çok daha pahalı bana kalırsa. Çünkü tabldot yemek satışı yapıyorlar.
2- Koltukların darlığı:
Evet koltuk araları dar. Diğer ucuz havayolları ile karşılaştırıldığında epey bir dar. Fakat en fazla 1–1.5 veya belki iki saat uçacaksınız. Sıkın dişinizi. 10 Euro’ya aldığınız bilet için değer.
3- Sinir bozucu anonslar:
Hosteslerin görevi genelde bir şey pazarlamaya çalışmak. THY hosteslerine genelde hep hayranlıkla bakarım, makyajları kibarlıklarıyla falan uçuşta insan kendini özel bir seramonide gibi hissediyor. Ryan Air’de ise bildiğiniz, Kadıköy vapurunda narenciye sıkacağı veya kalem satan satıcıyla göz göze gelmemeye çalışıyorsunuz gibi. En güzeli, kulaklıkları takıp, gözleri kapamak veya bir şeyler okumak.
4- Bagaj boyutu:
Hakkınız 55 x 40 x 20 cm boyutunda bir bagajı kabine almak unutmayın! Bu konuda gerçekten zorluk çıkardıklarına rastlamadım. AB vatandaşları checkini online yapıp kapıya gidiyorlar direkt. Böylece aradaki kontrol mekanizması kalkıyor. Kapıda bilet görevlilerinin de bu bagaj olmaz dediğine daha şahit olmadım. Biz AB vatandaşı olmayanlar ise bilete damga vurdurmamız gerekiyor. Bu aşamada bakabilirler. Dediğim gibi sırt çantasında stres yapmıştım ben daha önce, kimse bakmadı bile şimdiye kadar.
Eğer bir şekilde bagaj verecekseniz de alacağınız ek hakkı online satın alın. Havalimanından almak her zaman daha pahalıya patlar unutmayın.
5- Kapıya gitmeden önce bileti damgalatmak:
AB vatandaşı olmayan kişiler olarak böyle bir kontrolden geçiyoruz. Bu aşamada vize kontrol ediliyor. Berlin Schönefeld’de bu checkin deskinde yapılıyor. Köln/Bonn’da bu olayı tamamen unutup direkt kapıya gittim. Çetrefilli bir güvenlik kontrolünden geçince de geri dönmeye tereddüt ettim ve de dönmedim. Bir sorun da yaşamadım. Brüksel’de de gece yarısı güvenlikten geçip kalkış bölümünde uyuduğum için atladım. Kapının önünde sıraya girdiğimizde biletlere tek tek dolaşarak bakan bir çalışan vardı. O çalışan onay attı, sonra da scannerda okutulurken duran çalışan da vizeniz kontrol edildi mi diye sordu bana. Evet deyince de damga vurmayı unutmuşlar deyip kendisi vurdu. Böylelikle her seferinde sorunsuz geçtim. Bunu atladığınız takdirde sizi uçağa almama ihtimalleri varmış.O yüzden risk almamakta fayda var. Uçuştan önce bu damgayı bir şekilde almayı unutmayın.
6- Sıkı tutunun!
Güvenlik konusunda sıkıntınız olmasın. Gayet başarılı bir performansa sahip Ryan Air. Ne var ki iniş ve kalkışta THY pilotlarının el hafifliğini de beklemeyin. Böyle tüy gibi hafif, nasıl indiğinizi anlamadığınız uçuşlara alıştıysanız, Ryan Air inişi biraz sert gelebilir. İnerken ben her seferinde sıkı tutunma ihtiyacı hissediyorum. İstanbul’da metrobüse, otobüse binen insanlarsınız. Ondan daha kötü değil ama, emin olun.
Şimdi yeterince bilgi sahibi olduysanız, uçmaya hazırsınız.