San Francisco’da Ne Yenir, Nerede Yenir?

San Francisco her ne kadar İstanbul’un Amerika’daki kardeşi olarak anılsa da aslında eşi benzeri olmayan bir şehirdir, daha önce gittiğiniz Amerika’daki bütün şehirleri unutup San Francisco’da yepyeni bir Amerika ile tanışırsınız.

Tıpkı şehrin kendisi gibi yemek kültürü de renkli ve farklıdır. Şehrin nüfusuna bakıldığında Amerikalı olarak tabir ettiğimiz beyazların aslında nüfusun yarısından azını oluşturduğunu görürüz, şehrin nüfusunun %60’a yakını Asyalı, Latin ve Avrupalılardan oluşur. Tabii ki bu da kentin yemek kültürüne yansımıştır; Asya yemekleri bulabileceğiniz Çin Mahallesi, Meksika yemekleriyle ünlü Mission Bölgesi ve İtalyan yemeklerinin merkezi Küçük İtalya…

San Franciscoluların hayat tarzı yeme alışkanlıklarını da şekillendirmiştir. Şehir 2011 yılında Kuzey Amerika’nın en doğa dostu şehri seçilmiştir, insanlar doğaya olan bu saygılarını kendilerine de göstermektedir ve sağlıklı yaşam trendini benimsemişlerdir. Sağlıklı yaşam trendinin getirdiği bir şey olan şehirdeki fastfood restoranlarının Amerika’nın geneline oranla azlığını siz de hemen fark edeceksiniz. Tek tük de olsa fastfood restoranları görebilirken (mesela California’nın ünlü fastfood zinciri In-n-out) beni en çok şaşırtan şey hiç donut dükkanının olmamasıydı. Evet yanlış okumadınız koskoca şehirde ne bir Dunkin’ Donuts, ne bir Krispy Kreme var ve bu şehir gerçekten Amerika’da!

Bütün bu kültürel karmaşanın, sağlıklı yaşam trendinin yanında söylenebilecek kesin bir şey var ise o da San Franciscoluların ağızlarının tadını bildikleridir. Bu yazıda “San Francisco’da ne yenir?” sorusunun cevaplarını bulabileceğiniz gibi “San Francisco’da en güzel yemekler nerede yenir?” sorusuna da cevaplar bulabileceğinizi söyleyebilirim. Ve yazıda bahsedeceğim tüm restoranlarda bizzat yemek yediğim için gerçekten şehrin en iyileri olduğuyla ilgili size garanti verebilirim.

Ne yenir?

Sanırım sorunun en doğru cevabı deniz ürünleri. Hele ki kabuklu deniz ürünleri seviyorsanız (yengeç, ıstakoz, istiridye, karides vb.) San Francisco sizin için bir cennet olacaktır. Sevmiyorsanız da üzülmenize gerek yok çünkü az önce de bahsettiğim gibi şehir bir çok yemek kültürüne ev sahipliği yapıyor, eminim seveceğiniz bir restoran bulacaksınızdır.

Clam Chowder: Pier 39’a gittiğinizde gözünüze çarpan ilk şey insanların büyük bir ekmekten yapılmış kaselerin içinden yedikleri çorba olacaktır. Bu gördüğünüz çorbanın adı Clam chowder yani istiridye çorbası. Krema, balık suyu ve istiridye ile hazırlanıyor aynı zamanda içinde çeşitli sebzeler de var.  Eğer benim gibi deniz ürünü sevmiyorsanız, ben yine de tadına bakmanızı öneririm çünkü balık tadı çok yoğun olan bir çorba değil.

Burrito: Sebzeli ve etli bir dürüm olan Burrito, aslında bir Meksika yemeğidir. San Francisco’da yiyeceğiniz bir öğlen yemeği için uygun bir tecih olacaktır. Bölge’de yaşayan Meksikalı nüfusunun fazlalığı nedeniyle en güzel burritoları Mission bölgesinde yiyebilirsiniz.

Cioppino: İtalyan mutfağına olan yakınlığından dolayı bir İtalyan-Amerikan yemeği olarak kabul edilen Cioppino’nun San Francisco’nun yerel bir yemeği olduğunu söyleyebiliriz. Bir tür balık yahnisi olan Cioppino’da yengeç, istiridye, karides, tarak, kalamar, midye ve Pasifik Okyanus’tan çıkan balıklar taze domateslerle ve şarap sosuyla pişirilir.

Nerede yenir?

Kahvaltı

Zazie 

Zazie, küçük bir avlusu da bulunan bir Fransız bistrosu. Şehrin en popüler kahvaltı-brunch mekanlarından biri. Maalesef haftasonları rezervasyon almadıkları için sabah erkenden gidip, kapıda adınızı yazdırmanız gerekiyor. Bekleme süresi de 30dk ile 45dk arası değişiyor, eğer çok kalabalık bir grup iseniz (biz 7 kişiydik) bu süre 1 saatin üzerine çıkabilir. Menüden tavsiyem bir Fransız klasiği olan Croque Madame olacaktır. Ayrıca mekanla bahşiş bırakılmıyor, Amerika için şaşırtıcı bir uygulama.

Brenda’s French Soul Food

Eski bir ıstakoz deposu olan mekan öğlen ve akşam yemeği de çıkarıyor olsa da kahvaltısıyla popüler. French Soul mutfağı mekanın sahibin yarattığı bir mutfak, Fransız mutfağı ile Amerika’nın Güneyinin yemek kültürünün bir karışımı diyebiliriz. Rezervasyon almayan mekana haftaiçi giderseniz hiç beklemeden yer bulma şansınız var. Menüden önerim bir çeşit kızarmış çörek olan ‘Beignet’ ve eğer domuz eti yiyorsanız ‘Andouille Sausage & Cheddar Omelette’

Meksika Mutfağı

Papalote Mexican Grill

Şehirde en iyi burrito nerede tartışmaları uzun süredir devam etmekte ama herkesin anlaşabildiği tek şey Papalote’nin bu listede bulunması gerektiği. Daha iyilerinin olduğu söylense de ben Papalote’de yediğim yemekten çok memnun kaldım, bu sefer menüden önerim olmayacak çünkü hangi Meksika yemeğini yerseniz yiyin zaten güzel olacaktır.

İtalyan Mutfağı

Golden Boy Pizza

Küçük İtalya’da bulunan bir pizzacı olan Golden Boy, daha çok take away için tercih edebileceğiniz bir mekan olabilir. Mekanın menüsü yok, vitrinde görebileceğiniz 5 çeşit pizzadan seçiminizi yapıyorsunuz. Dilimleri oldukça büyük, 2 dilim rahatlıkla doymanızı sağlayacaktır. Dilim fiyatlarının en fazla 3.75$ olduğu düşünülünce şehirde yiyebileceğiniz en ucuz öğün olabilir.

Sotto Mare Oysteria & Seafood

Bir İtalyan ailesinin sahip olduğu Sotte Mare’nin deniz ürünleri ağırlık bir menüsü var. Boston tarzı Clam Chowder, deniz mahsullü makarna, risotto ve her gün değişen taze balıkların yanı sıra deniz ürünü içermeyen makarnalar da bulunmakta. Ayrıca restoran San Francisco’nun en iyi Cioppino’sunu yaptıklarını söylüyor. Ben deniz mahsulleri yemediğim için doğrulayamamış olsam da şehir ile ilgili bir çok listede bu bilginin doğruluğu teyit ediliyor.

Ortaya Karışık

Buena Vista Cafe

Buena Vista’ya neden gitmeliyim? diye sorarsanız bu sorunun cevabı tabii ki de Irish Coffee içmek için. Irish coffee, kahve, İrlanda viskisi ve şekerin üzerine krema dökülmesi ile hazırlanan kokteyl ve ilginç bir şekilde Buena Vista’da bu kahve sadece yemekten sonra değil yemek öncesinde ve sırasında da servis ediliyor. Mekanın 1952’de Amerika’yı Irish coffee ile tanıştırdığı söyleniyor.

Cheesecake Factory

Tabii ki Amerika’ya gidip Cheesecake Factory’de yemek yemeden dönmek mümkün değil. San Francisco’ya özel bir restoran olmasa da Union Square’deki şubeleri bol alışveriş ve turistik aktivite ile geçen bir günün ardından ya da arasında bir mola olarak tercih edilebilecek bir mekan. Merkezi konumu, keyifli terası, tek kişilik olduğu söylenen ama aslında iki kişi için yapılmış büyük porsiyonları, güzel cheesecakeleri mekanın birkaç artısı. Fiyatlar ise bütün pahalı ve güzel restoranların ardından bir oh dedirtiyor (kayık tabakta gelen tek kişilik yemekleri iki kişi paylaştığınızda).

Afiyet olsun!